SON YAZILAR

Ashampoo Burning Studio v18.0.0.57 Full indir

Written By Admin on 17 Ocak 2017 Salı | 19:00


Ashampoo Burning Studio cd dvd yazma programı, Nero gibi bilgisayarın kanını emmeyen sadece görevlerini yerine getiren cd dvd ve bluray yazma programıdır. Şu anki paylaşılan sürüm son sürümüdür yazdığım tarih itibari ile son sürümdür ve tam sürümdür.
Ashampoo Burning Studio ihtiyacınız olabilecek tüm araçları içeren komple bir CD/DVD yazma aracıdır. Artık istediğiniz video dosyalarından hemen Video DVD'ler yapabileceksiniz. CD veya DVD hazırlama işlemlerinde elinizin altında olmasını isteyeceğiniz veya ihtiyaç duyabileceğiniz her şeyi bu programda bulabileceksiniz. Yepyeni özellikleriyle, basit arayüz ve yakma hızıyla alternatif olarak kullanabileceğiniz programların başında gelen bu profesyonel yazılım birçok gelişmiş seçeneğe ve özelliğe sahip.

Genel Özellikler:
# Modifiyeli ve Bootable kopyalama özelliği
# DVD'lerinizi kopyalarken ek dosyalar ekleyin, modifiyeli bootable (başlatılabilir) disk kopyaları yapın.
# MP3 Rip İşlemi yapabilme özelliği
# Audio CD'leri bilgisayarınıza isterseniz MP3, VMA veya WAV formatlarında kaydedin.
# Yedekleme ve Geri Yükleme: Arşiv boyutunu seçin, hasar almış dosyalarınızı geri yükleyin.

Video DVD'leri yazma özelliği eklenen program bir çok formatı destekliyor ve istediğiniz video dosyaları arasında dönüştürme imkanını size sunuyor. İsterseniz birkaç tıklama ile animasyonlu menüler tasarlayabileceğiniz program ayrıca kapak dizayn etme özelliği, LightScribe desteği ve QuickTime desteği de bulunduruyor.


63. Özel Güvenlik Sınavı Soruları

Written By Admin on 3 Haziran 2016 Cuma | 15:24


1.T.C. 1982 Anayasası madde:15 e göre aşağıdakilerden hangisi temel hak ve hürriyetlerin kullanılmasının durdurulması sebeplerinden değildir?

A)Savaş
B)Suçların artması
C)Seferberlik
D)Sıkıyönetim
E)Olağanüstü hal

2.T.C. 1982 Anayasası?nda temel hak ve özgürlükler; koruyucu, isteme ve katılma hakları şeklinde bir sınıflandırma yapılmıştır. Koruyucu haklar; kişinin hakları ve ödevleri başlığı altında sıralanmıştır. Aşağıdakilerden hangisi koruyucu haklardan değildir?
A)Kişinin dokunulmazlığı
B)Zorla çalışma yasağı
C)Kişi hürriyeti ve güvenliği
D)Konut hakkı
E)Özel hayatın gizliliği ve korunması

3.Aşağıdakilerden hangisi 1982 Anayasası madde:12?de belirtilen ?Temel Hak ve Hürriyetlerin Nitelikleri?nden değildir?
A)Herkesin kişiliğine bağlı
B)Dokunulmaz
C)Devredilmez
D)Vazgeçilmez
E)Ödev ve sorumluluklar ihtiva etmez

4.Özel bir şirkette ÖGG olarak çalışan Fatih?e, işveren tarafından bir sebep gösterilmeden sözleşmesinin feshedildiği bildirilmiştir. 4857 Sayılı İş Kanunu?na (md:20) göre, feshin tebliği tarihinden itibaren iş mahkemesine kaç gün içerisinde dava açabilir?

A) 10 gün     B) 15 gün     C) 45 gün
D) 30 gün     E) 60 gün


5.T.C. 1982 Anayasasına göre temel hak ve hürriyetler aşağıdakilerden hangisi ile sınırlanabilir?
A)Uluslar arası sözleşmeler
B)Anayasalar
C)Kanunlar
D)Tüzükler
E)Yönetmelikler

6.Özel bir şirkette ÖGG olarak çalışacak olan Bahadır, 4857 sayılı İş Kanunu?na (md:15) göre işverenle yazılı bir deneme süreli sözleşme imzalıyor. İşverenin memnuniyeti halinde çalışmaya devam edeceği bildiriliyor. Bu deneme süresi en çok kaç aydır?
A) 1 ay     B) 2 ay C) 3 ay
      D) 10 ay      E) 12 ay

7.Özel bir şirkette ÖGG olarak çalışacak olan Ahmet, 4857 sayılı İş Kanunu?na göre yazılı bir sözleşme hazırlamaya mecbur olmaları için iş süresinin en az ne kadar olmalıdır?
A)1 yıl ve daha fazla
B)2 aydan fazla
C)4 aydan fazla
D)6 aydan fazla
E)10 aydan fazla

8.Özel bir şirkette ÖGG olarak çalışan Osman, 4857 sayılı İş Kanunu?na göre fazla mesai ücreti isteyebilmesi için bir haftada kaç saati aşan çalışma yapmalıdır?
A) 35 saati aşan B) 40 saati aşan
C) 48 saati aşan D) 45 saati aşan
E) 50 saati aşan

9.Aşağıdakilerden hangisi, 5188 sayılı ÖGHDKUİY Madde:16?ya göre ÖGG?nin suça el koyma yetkilerinden değildir?
A)Suçun devamını önleme
B)Sanığı tespit ve yakalama
C)Olay yerini muhafaza
D)Suç delillerini muhafaza
E)Yetkili mahkemeye teslim etmek

10.5188 sayılı ÖGHDK Madde:23?e göre ÖGG Altan, göreviyle bağlantılı bir suç işlerse nasıl cezalandırılır?
A)Kamu görevlisi gibi
B)Normal vatandaş gibi
C)İndirimli ceza uygulanır
D)Kamu görevlisine karşı suç işlemiş gibi
E)Şirket sahibi istemezse ceza almaz

11.Aşağıdakilerden hangisi il özel güvenlik komisyonu kararı aranmaksızın özel güvenlik izni verilecek durumlardan değildir?
A)Kişilerin silahlı personel tarafından korunması
B)Toplantı etkinlikleri
C)Konser etkinlikleri
D)Sahne gösterileri etkinlikleri
E)Para veya değerli eşya nakli

12.Özel güvenlik komisyonu ile ilgili aşağıda verilen bilgilerden hangisi yanlıştır?
A)Komisyon kararlarını oy çokluğu ile alır
B)Oyların eşitliği halinde başkanın bulunduğu taraf çoğunluk sayılır
C)Çekimser oy kullanılabilir
D)Ticaret odası ve sanayi odası başkanlığının beraber olduğu illerde tek temsilci yeterlidir.
E)Komisyon başkanı bir vali yardımcısıdır

13.Nuh Mermer A.Ş.?nin, önceden almış olduğu güvenlik uygulaması iznini, komisyon kararı ve valinin onayı ile sona erdirmek istemektedir. Bunun için en az ne kadar önce başvurulması gerekir?
A) Bir günB) Bir hafta
C) Bir ayD) Kırk gün
E) İki ay

14.Abdullah AYDIN, faaliyet alanı münhasıran koruma ve güvenlik hizmeti olacak olan şirketi için aşağıdaki bakanlıklardan hangisinin iznini alması gerekir?
A)Milli Savunma Bakanlığı
B)Milli Eğitim Bakanlığı
C)İçişleri Bakanlığı
D)Adalet Bakanlığı
E)Gümrük ve  Ticaret Bakanı

15.Yıldırım AVM yetkilileri, mallarda hırsızlık yolu ile eksilme olduğunu tespit etmişlerdir. Ancak bu işin nasıl ve kimler tarafından yapıldığını tespit edememişlerdir. Bunun için ÖGG?nden bazılarını sivil olarak müşteri gibi mağazanın içerisinde dolaştırarak görev yaptırmak istiyorlar. Sizce böyle bir şey mümkün müdür?
A)Hayır olamaz, ÖGG görev alanı içinde ve süresince üniforma giyerler
B)ÖGG?nin başındaki şirket temsilcisi isterse olabilir
C)AVM?nin başındaki şirket yöneticileri isterse olabilir
D)ÖGG?nin başındaki şirket temsilcisi ve AVM?nin başındaki şirket yöneticileri isterse olabilir
E)Görevin ve işyerinin özelliği nedeniyle gerekli görülen hallerde komisyon izin verebilir

16.Özel güvenlik eğitim kurumundan silahsız eğitim alan Ali BARIŞ ile silahlı eğitim alan Salih SAVAŞ, eğitim sonucunda güvenlik izni alabilmeleri için haklarında yapılacak olan arşiv araştırması ve güvenlik soruşturması ne kadar sürede tamamlanır?
A)1 ay / 1 ay B) 1 hafta / 1 ay
C)2 hafta / 2 ay D) 2 ay / 2 ay
E)   2 ay / 3 ay

17.Metin Kaya AVM, mevcut özel güvenlik personeli haricinde, sekiz yeni özel güvenlik personelini de işe başlatmıştır. Göreve yeni başlayan özel güvenlik görevlileri kaç gün içinde il valiliğine bildirilmelidir?
A)7 gün içindeB) 10 gün içinde
C)   15 gün içindeD) 21gün içinde
E)   30 gün içinde

18.Abdullah AYDIN?a ait özelliklerden hangisi özel güvenlik şirketinde yönetici olmasına engeldir?
A)Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmak
B)Dört yıllık yüksek okul mezunu olmak
C)Görevin yapılmasına engel olabilecek vücut ve akıl hastalığı ile özürlü bulunmamak
D)Özel güvenlik temel eğitimini başarı ile tamamlamış olmak
E)Devletin güvenliğine karşı işlemiş olduğu bir suçtan affa uğramış olmak

19.Metin Kaya AVM, şirkette küçülmeye gitmiştir. Sekiz ÖGG personelini işten çıkarmıştır. İşten çıkarılan özel güvenlik görevlileri kaç gün içinde valiliğe bildirilmelidir?
A) 7 gün içindeB) 10 gün içinde
C) 15 gün içindeD) 21 gün içinde
E) 30 gün içinde

20.ÖGG?nin, kimliği ile ilgili aşağıda verilen bilgilerden hangisi yanlıştır?
A)Görevlinin adı ve soyadı belirtilir
B)Görevlinin silahlı ya da silahsız olduğu belirtilir
C)Üzerinde kimlik kartı olmayan ÖGG kanunun 7. maddesinde sayılan yetkilerini kullanamazlar
D)Kimlik kartını çalıştığı kurum vermeye yetkilidir
E)Görev alanı ve süresi içerisinde herkes tarafından görülebilecek şekilde yakaya takılır

21.Aşağıdakilerden hangisi nokta veya nokta görevlisi ile ilgili değildir?
A)Güvenlik hizmeti alan kişiyi korumak ya da tesisin hassas ve kritik bölgelerinde suçu engellemek
B)Suçluları takip etmek ve yakalamak
C)Görev bölgesinde yardım isteyenlere ve yardıma muhtaç olanlara yardım etmek
D)Nokta görevlisi suça meyilli kişileri caydırmamalı
E)Nokta görevlisi özel güvenlik görevlisinin görevin bilincinde olmalıdır

22.Bir kişinin tanınmasında ve diğer kişilerden ayırt edilmesinde etkin olan özelliklerin bütününe ne ad verilir?
A) KimlikB) Tanımlama
C) EşkâlD) Farklılık
E) Fiziki özellik

23.Aşağıdaki şahıslardan hangisi kontrol noktası görevlisi için özellikli şahıs sayılmaz?
A)TBMM Başkanı
B)Milletvekili
C)Adliye kâtibi
D)Vali
E)Savcı

24.Aşağıdakilerden hangisinin aranmaları özel hükümlere bağlı kişilerden değildir?
A)Milletvekilleri
B)Cumhurbaşkanı,
C)Hamile kadınlar
D)Hâkim ve savcılar
E)Avukatlar ve noterler

25.Olay yeri incelemesi sırasında olay yeri?fail?mağdur ilişkisini ortaya koymak amacı ile elde edilen her türlü materyale ........................ denir. Cümlesinde boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
A)Belge
B)Delil
C)Maddi delil
D)İspat vasıtası
E)Bulgu

26.Bir suçun işlendiğini veya işlenmekte olduğuna dair haber alındığında yetkili makamlara bildirilmek amacıyla aşağıdaki tutanaklardan hangisi düzenlenmelidir?
A)Görgü tespit tutanağı
B)Olay tutanağı
C)Nöbet devir teslim tutanağı
D)İhbar tutanağı
E)Tespit tutanağı

27.Özel güvenlik görevlilerinin yakaladıkları şahısların kendilerine veya üçüncü şahıslara  verebilecekleri herhangi bir zararı önlemek amacıyla şahısların üzerlerini kabaca aramaları halinde, bunu tespit ettikleri tutanağa ne denir?
A)Olay tespit tutanağı
B)Suçüstü tutanağı
C)El koyma tutanağı
D)Yakalama tutanağı
E)Üst arama tutanağı

28.Önleme araması, aşağıdaki yerlerden hangisinde yapılabilir?
A)Otel odasında
B)Umumi veya umuma açık yerlerde
C)Kamuya açık olmayan işyerlerinde
D)Konutta
E)İkametgâh olarak kullanılan yayla evde

29.Aşağıdakilerden hangisi devriyenin tanımında yer almaz?
A)Genel emniyeti sağlamak
B)İhtiyacı olanlara yardım etmek
C)Şüphelileri yakalamak
D)Suç işlenmesini önlemek
E)Suçlunun ifadesini almak

30.Önleme aramalarında elde edilen suç unsurları hakkında nasıl bir işlem yapılır?
A)Elde edilen eşya adli makamlara teslim edilir
B)Sadece el konulan malzeme kolluk kuvvetlerine teslim edilir
C)El konulan eşya tutanakla görevli kolluğa teslim edilir
D)Şahıs bölgeden uzaklaştırılır
E)Hiçbir işlem yapılmaz

31.Aşağıdakilerden hangisi eşkâl tarifinde belirtilecek özelliklerden biri değildir?
A)Kilo ve boy
B)Yüz yapısı
C)Soyut ifadeler
D)Cinsiyet
E)Görülebilir yaralar

32.Aşağıdakilerden hangisinin doğrudan veya dolaylı olarak biyolojik delil olma ihtimali yoktur?
A)Kıl
B)Barut artığı
C)İzmarit
D)Tırnak
E)Kan

33.Aşağıdakilerden hangisi, olay yerine gelen ilk ekibin yapması halinde, yapılan bu şeyin yanlış tutum ve davranış sayılacağı ve hukuki sorumluluk gerektirebileceği hallerden biridir?
A)Olayın şüphelilerinin yakalanması ve koruma altına alınması
B)Yaralıların sağlık kuruluşuna sevk edilmesi
C)Olay yerinden kalabalığın uzaklaştırılması
D)Olay yerinin koruma altına alınması
E)Basına bilgi verilmesi

34.Aşağıdakilerden hangisi çevre güvenliğini sağlamak amacıyla kullanılamaz?
A)Kapalı devre televizyon Sistemi
B)X-ray cihazı
C)Demir parmaklık
D)Tel örgü
E)Duvar

35.Özel güvenlik görevlisi, görev alanında meydana gelen bir olay ile ilgili eşkal tarifinde bulunacaktır. Aşağıdakilerden hangisi eşkal tarifinde diğerlerine göre önemli değildir?
A)Cinsiyeti
B)Konuşma bozuklukları
C)Saç rengi
D)Boyu
E)Psikolojik durumu

36.Aşağıdakilerden hangisi özel güvenlik görevlisinin teçhizatlarından değildir?
 A) KameraB) Telsiz
C) El feneriD) Cop
E) Kelepçe

37.Aşağıdakilerden hangisi özel güvenlik görevlilerinin yazabileceği rapor türlerinden değildir?
A)Görsel rapor
B)Sözlü rapor
C)Uzmanlık raporu
D)Elektronik rapor
E)Yazılı rapor

38.Aşağıdakilerden hangisi devriyenin dikkat etmesi gereken hususlardan değildir?
A)Görev bölgesini çok iyi tanımalıdır
B)Tutum ve davranışlarına dikkat etmelidir
C)Görev bölgesinin tamamını kontrol altında tutmalıdır
D)Görev bölgesinde cep telefonu ile görüşebilir
E)Soğukkanlı ve sistemli olmalıdır

39.Görme, koklama, dokunma, duyma ve tatma duyu organlarımızla hafızamızda algılanan bilgilerin yazılı olarak kayıtlara geçilmesine ne denir?
A) Not alma   B) Tutanak
C) İfade alma       D) Rapor yazma
E) Özet çıkartma

40.Özel güvenli görevlisi Ali ile Veli, devriye görevini yürütürken aşağıdaki adli görevlerden hangisini yerine getiremez?
A)Şüpheliyi muhafaza etmek
B)Delilleri toplamak
C)Genel kolluğa bilgi vermek
D)Suça el koymak
E)Olay yerini muhafaza

41.Film dozimetre cihazı hangi cihazla birlikte kullanılır?
A) X-Ray cihazı ile
B) Kamera ile
C) Kartlı okuyucu ile
D) CCTV ile
E) Kapı tipi detektörle

42.X-Ray cihazında bant üzerine konulan bavul ve paketler arasındaki mesafe en az kaç cm olmalıdır?
    A)  75 cm       B) 90 cmC) 110 cm
    D)  50 cm       E) Fark etmez

43. CCTV nin açılımı aşağıdakilerden hangisidir?
A)Kapalı devre televizyon sistemi
B)Kontrol sistemi
C)Açık devre televizyon sistemi
D)Canlı yayın yapma sistemi
E)Renkli televizyon sistemi

44.Kameralar tarafından oluşturulan görüntünün aktarılacağı ve izleneceği cihaz hangisidir?
A)Barkot okuyucuB) Turnike
      C) FlaşörD) Monitör
      E) Dedektör

45.Aşağıdakilerden hangisi EDS sistemini tanımlar?
A)Duman algılama sistemi
B)Metal algılama sistemi
C)Uyuşturucu madde algılama sistemi
D)Patlayıcı tarama sistemi
E)Yasak yayın algılama sistemi

46.Aşağıdakilerden hangisi, ilk yardım için doğrudur?
A)Olay yerinde, yaşamsal fonksiyonları sürdürmek için yapılır
B)Acil tedavi ünitelerinde gerçekleştirilir
C)Donanımla yapılan müdahalelerdir
D)Hekimler tarafından gerçekleştirilir
E)Kliniklerdeki tıbbi müdahaledir

47.Aşağıdakilerden hangisi, ilkyardımın ABC sindeki ?B?yi anlatır?
A)Ekstremitelerin değerlendirilmesi
B)Solunumun değerlendirilmesi
C)Dolaşımın değerlendirilmesi
D)Yaranın değerlendirilmesi
E)Bilincin değerlendirilmesi

48.Aşağıdakilerden hangisi, boşaltım sistemine ait bir yapıdır?
A)Bağırsaklar B) Kalp
C) Rahim     D) Beyin
E) Solunum yolları

49.Kaza mahalline ulaştıklarında, Dr. Mustafa Bey, kazazedenin nefes almadığını tanıladı. Mustafa Bey öncelikle ne yapar?
A) Baş-çene pozisyonu verir
B) Bak-dinle-hisset uygular
C) Yapay solunum yapar
D) Dış kalp masajı yapar
E) 112?yi arar

50.Aşağıdakilerden hangisi, toplardamar kanaması ile uyumludur?
A)Kesik kesik fışkırır tarzda
B)Açık renkli
C)Kalp atımı ile uyumlu
D)Durdurulması zor
E)Sızıntı şeklinde

51.Aşağıdakilerden hangisinde, yaralıya su ile müdahale edilmez?
A)Yağ yanıklarında
B)Elektrik yanıklarında
C)Sıcak çarpmasında
D)Kimyasal yanıklarda
E)Kaynar su yanıklarında

52.Aşağıdakilerden hangisi, donmada ilkyardım için doğrudur?
A)Donuk bölgeye masaj yapılır ve ısıtılır
B)Yaralıya sıcak içecekler verilir
C)Su toplamış bölgeler patlatılır
D)Yaralı sıcak bir ortama alınır
E)Yaralı hareket ettirilir

53.Yaralıyı omzumuzda taşıdığımızda, yaralı taşıma tekniklerinden hangisini uygulamış oluruz?
A)Üç elle taşıma
B)İtfaiyeci yöntemi ile taşıma
C)Kaşık tekniği ile taşıma
D)Köprü tekniği ile taşıma
E)Altın beşik tekniği ile taşıma

54.Şokta ilkyardım uygulaması için aşağıdakilerden hangisi doğrudur?
A)Varsa kanamaya müdahale edilmez
B)Bacaklar vücut seviyesinde tutulur
C)Havayolu açıklığı sürdürülür
D)Yaralının üzeri örtülmez
E)Yaralıya su içirilir

55.Aşağıdakilerden hangisi, yaşam bulgusudur?
A)Kan basıncı      B) Yemek yeme
C)  Terleme            D) Kusma
E) Uyuma

56.Akaryakıt yangınlarının en etkili söndürme maddesi hangisidir?
        A) Kum    B) Karbondioksit
        C) Su        D) Köpük             E) Hepsi

57.Aşağıdakilerden hangisi yangın sebeplerindendir?
A)Yangından korunma önlemlerinin alınmaması
B)Bilgisizlik
C)Kazalar
D)Tabiat olayları
E)Hepsi

58.Yangın söndürme cihazlarının tekrar dolum süresi kaç yıldır?
A)1    B) 2    C) 3      D) 4
E)  Boşaldıkça doldurulmalıdır



59.Aşağıdakilerden hangisi B sınıfı yangınlarda söndürücü madde olarak kullanılmaz?
A)Köpük konsantrasyonları
B)Kuru kimyevi tozlar
C)Karbondioksit
D)Halokarbon içerikli kimyasal gazlar
E)Su

60.Aşağıdakilerin hangisi yapısal bakımından yangından korunma önlemlerindendir?
A)Bina yapısı
B)İhbar ve alarm sistemleri
C)Tahliyesistemleri(kaçış yolları, yangın merdivenleri)
D)Uyarıcı ikaz levhaları
E)Hepsi

61.Bir akaryakıt dolum tesisinde çıkması muhtemel yangın aşağıdaki yangın türlerinden hangisidir?
A)A Sınıfı yangındır
B)B Sınıfı yangındır
C)C Sınıfı Yangındır
D)Yanıcı madde yangınıdır
E)Büyük yangınlar sınıfı bir yangındır

62.Aşağıdakilerden hangisi gaz kullanımında doğru değildir?
A)Gaz kullanımından sonra düğmeler ve dedantör kapatılır
B)Gaz kaçağı kibrit veya mumla kontrol edilir
C)Bağlantı hortumu 125 cm den uzun olmamalıdır
D)Cihazın altına kağıt, plastik örtü vb, konulmaz
E)Hepsi

63.Aşağıdaki yangınların hangisinde söndürücü olarak köpük (FOAM) kullanılmaz?
A)Orman yangınları
B)Havaalanları, uçak hangarları
C)Akaryakıt depolama ve dolum tesisleri
D)Boya, vernik atölyeleri ve depoları
E)Hiçbiri

64. Aşağıdakilerde hangisi sentetik uyuşturucu değildir ?
 A)  Ecstasy  B) Koka bitkisi
 C)  LSD  D) Ketamin
 E)  Metamfetamin

65. Etken maddesi THC olan aşağıdakilerde hangisinden esrar elde edilir ?
 A)   HaşhaşB) Koka
 C)   SalviaD) Kenevir
 E)   Chat(yemen otu)

66. Aşağıdakilerden hangisi mesaj iletmek için kullanılan bir iletişim kanalı olabilir?
A)  KorkularB) Sempati
C)  Saygı D) Mekân
E)  Önem

67. İnsanlar, kurumlar, nesneler, olaylar vb. hakkında yeterli bilgiye sahip olmadan peşin olarak verilmiş kararlara ne denir?
A)Empati
B)Tutum
C)Saygı
D)Bilgisizlik
E)Önyargı

68. İletişim kazalarının en önemli sonucu aşağıdakilerden hangisidir?
A)Saygınlık kazandırması
B)Kurumlara dinamizm kazandırması
C)Yaratıcı fikirler üretmeyi sağlaması
D)İtibar kaybına sebep olması
E)Tecrübe kazandırması

69. Aşağıdakilerden hangisi iletişim kurmanın nedenlerinden biri olamaz?
A)Öğrenmek
B)Susmak
C)Anlamak
D)Etkilemek
E)Paylaşmak

70.Aşağıdakilerden hangisi başarılı iletişimin temel şartlarından biridir?
A)Yüksek sesle konuşmak
B)İletişimin amacını bilmek
C)İletişimi kısa tutmak
D)Kapalı ortamlarda iletişim kurmak
E)Otoritenin gücünü kullanmak

71.İletişimde ?Sen Dili?ni kullanmak neden sakıncalıdır?
A)Sorumlulukları artırdığı için
B)Suçlayıcılık içerdiği için
C)Özgüveni artırdığı için
D)Ekip ruhunu güçlendirdiği için
E)Dayanışmayı artırdığı için

72. Aşağıdaki ifadelerden hangisi doğrudur?
A)Yapıcı olmak iletişimi kolaylaştırır
B)Stres sorun çözmeyi kolaylaştırır
C)Önyargı iletişimi güçlendirir
D)Empati düzensizliğin başlatıcısıdır
E)Kelimeler sözsüz iletişimin vazgeçilmezidir

73.Aşağıdaki kişilik özelliklerden hangisinin kişilerarası ilişkilere olumlu katkısı vardır?
A)Saygılılık
B)Umursamazlık
C)Pasiflik
D)Şüphecilik
E)Otoriterlik

74.Aşağıdakilerden hangisi iletişim engellerinden biridir?
A)Farklı dil kullanmak
B)Geri-bildirim vermek
C)Soru sormak
D)Empati yapmak
E)Saygı göstermek

75. Aşağıdakilerden hangisi iletişim sayesinde elde edilen bir fayda değildir?
A)Yeni bilgiler üretilmesi
B)Çatışmaların çözülmesi
C)İnsanların toplumsallaşması
D)Sorunların giderilmesi
E)Kültürel farklılıkların artırılması

76. Aşağıdakilerden hangisinin stresle mücadele etmeye katkısı vardır?
A)İşleri ertelemek
B)Her zaman mükemmeli aramak
C)Sürekli ilaç kullanmak
D)Yürüyüş yapmak
E)Sorunlarla tek başına mücadele etmek

77. İletişim esnasında alıcının bir mesajı anlamaya çalışarak dinlemesine ne denir?
A)Aktif dinleme
B)Görünüşte dinleme
C)Yüzeysel dinleme
D)Kişisel dinleme
E)Tuzak kurucu dinleme

78.Kültür ile ilgili aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
A)Toplumsal yapıya yön veren ve topluma bir kişilik kazandıran ortak davranışlar kalıbına kültür denilmektedir
B)Kültür, bireylerin biyolojik niteliğinin bir sonucu değildir
C)Genç kuşaklara, öğrenme yolu ile geçirilen toplumsal bir mirastır
D)Doğuştan insan güdüsü içerisinde yer alır
E)Toplumsal değer ve davranışlar sistemidir

79.Toplumun psikolojik özelliklerinden olan ve toplumun iradesinin, bireyin iradesine egemen olduğunu ifade eden kavram aşağıdakilerden hangisidir?
A)  Kamu yararı        B) Kamu düzeni
C)  İrade zayıflığı        D) Genel irade
        E) Egemenlik

80.Kolektif davranışla ilgili olarak aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır?
A)Bireylerin etkileşimi çok yüksektir
B)Birbirini etkileme durumu vardır
C)Güvenlik görevlileri için hiçbir tehlikesi yoktur
D)Bireylerin grup bağımlılığı geçicidir
E)Bireylerin grup bağımlılığı yüksektir

81.Toplum psikolojisi açısından düşündüğümüzde, kitleyle birlikte hareket eden birey için aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A)Bilinçli hareket etme kabiliyeti kaybolur
B)Kitle içerisinde söylem ve eylem birliği oluşur
C)Düşünce hızlı bir şekilde eyleme dönüşebilir
D)Bastırılmış duygu ve düşünceler ortaya çıkar
E)Birey kalıcı bir şekilde inanç yapısını değiştirir

82.Aşağıdakilerden hangisi kalabalıkta panik oluşmasına sebep olmaz?
A)Kalabalığa duyacakları şekilde telkin ve uyarılarda bulunulması
B)Kalabalığa müdahale edileceğinin hissettirilmesi
C)Kalabalığı etkisiz hale getirmek için gaz sıkılması
D)Kalabalığın kaçış yollarının tamamen kapatılması
E)Kalabalığın köşeye sıkıştırılması

83.Aşağıdaki şartlardan hangisi kanuna aykırı toplantı ve gösteri yürüyüşü olarak değerlendirilemez?
A)Toplantı ve gösteri yürüyüşünde milletvekili olması
B)Suç unsuru bulundurularak yapılması
C)Bildirimde belirtilen amaç dışına çıkılarak yapılması
D)Hükümet komiserlerince sona erdirildiği halde devam edilmesi
E)İzin verilen yer ve zamanda yapılması

84.Aşağıdakilerden hangisi spor seyircisinin özelliklerinden değildir?
A)Taraftarlar tahmin edilebilir tarzda hareket ederler
B)Ortak hareket ederler
C)Kışkırtılmaya uygundurlar
D)Taraftarlar arasında iletişim yoktur
E)Ortak düşünceye sahiptirler

85.İşçilerin topluca çalışmamak sureti ile işyerinde faaliyeti durdurmaları, bir kuruluşun aralarında anlaşarak aynı amaçla topluca çalışmamak için işi bırakmaları aşağıdaki kavramlardan hangisi ile ifade edilir?
A) Topluluk      B) GrevC) Lokavt
D) İsyan       E) İstifa

86.Aşağıdakilerden hangileri sosyal yığının özelliklerindendir?
I-  Sosyal yığını oluşturanlar birbirlerine    
        yabancıdırlar
II-   Hiyerarşik yapı vardır
III-Hiyerarşik yapı yoktur
IV-Teşkilatlanma vardır
 A) II, IV        B) I, IV           C) I, III
 D) I, II, IV     E) I, III, IV

87.Güvenlik görevlilerinin topluluk veya kalabalık içerisinde yol açmak, bölmek ve yanlara doğru dağıtmak amacıyla, topluluk veya kalabalık içerisine doğru hareket etmek amacı ile oluşturdukları toplu düzen çeşidi aşağıdakilerden hangisidir?
A) Çatı düzeniB) Yama düzeni
C)  Kama düzeniD) Ayırma düzeni
E)  Hat düzeni

88.Aşağıdakilerden hangisi suikastların bilinen safhalarından değildir?
A)Hedef seçimi
B)Hedef istihbaratı
C)Kaçış
D)Saldırının planlanması
E)Buluşma

89. Korunan kişinin bir yerden bir yere giderken mutlaka geçmek zorunda olduğu saldırıya açık riskli noktalara ???????.denir.
A)Kontrol noktaları
B)Yerleşme noktaları
C)Boğma noktaları
D)Gözetleme noktaları
E)Mecburi istikamet noktaları

90. Arabalarda önemli kişi aracın hangi kısmında oturmalıdır?
A)Aracın sağ önünde oturur
B)Aracın sol arkasında oturur
C)Aracın sağ arkasında oturur
D)Aracın arkasında ortada oturur
E)Aracın sol önünde oturur

91. Aşağıdakilerden hangisi yakın koruma hizmetlerinde çalışan özel güvenlik görevlilerinde olması gereken vasıflara uygun değildir?
A)Temel yakın koruma kurallarını bilmelidir
B)Süratli olmalıdır
C)Heyecanlı olmalıdır
D)Ketum olmalıdır
E)Protokolü bilmelidir

92. Aşağıdakilerden hangisi koruma personelinin özelliklerinden birisi değildir?
A)Medyatik olmalı
B)Fizik kondisyonu yüksek olmalı
C)Pratik zekâlı olmalı
D)Panik ve kargaşada soğukkanlı olmalı
E)Çevreyi iyi gözlemlemeli

93. Aşağıdakilerden hangisi VİP şahsın acil durumda kullanabileceği güvenli bölgelerden biri olamaz?
A)Kolluk kuvvetli binaları
B)Hastaneler
C)Bakanlık binaları
D)Parklar
E)Valilik binaları

94. Aşağıdakilerden hangisi kişi koruma görevinin aşamasından değildir?
A)Muhtemel tehlikenin varlığı
B)VIP şahsın muhtemel tehlikelerden zarar görmeden uzaklaştırılabileceği bir güzergâh seçimi
C)Muhtemel tehlikeyi ortadan kaldırmak
D)Saldırıyı ve saldırganı bertaraf etmek
E)Saldırganı yakalamak ve muhafaza altına almak

95. Özel güvenlik görevlisi olan Hakan, Taylan, Hasan, Hüseyin ve Ali, VIP şahsın koruma görevini yürüten koruma ekibinde görev yapmaktadırlar. VIP şahsın araçtan inip görev yaptığı binaya intikali esnasında saat üç yönünden VIP şahsa ateşli silahla saldırı meydana gelmiştir. Saldırı esnasında VIP şahsın sağında görev yapan Taylan en az kaç derecelik sorumluluk alanına sahiptir?
A)60   B) 90   C) 72    D) 120    E) 180

96.Çoklu yakın koruma organizasyonlarında görevli sürücüler aşağıdakilerden hangisini yapmamalıdır?
A)VIP şahıs makam aracına binmeden önce araca binmemeye özen göstermelidir
B)Eğer silah taşıyorsa, silahını koltuk altı kılıfı takarak taşımalıdır
C)Kullandığı aracın yakıtını belli seviyenin altına düşmemesine dikkat etmelidir
D)Telsizi sürekli açık olmalı ve dinlemelidir
E)Koruma amirinin talimatlarına harfiyen uymalıdır

97.İlçe sınırları içerisinde genel ve özel kolluk kuvvetlerinin mülki amiri kimdir?
A)Vali
B)Kaymakam
C)İçişleri Bakanı
D)Emniyet Müdürü
E)Garnizon Komutanı

98.Özel kollukla ilgili aşağıdakilerden hangisi doğrudur?
A)Olay yerini ve suç delillerini korur
B)Parmakizi ve fotoğraf alır
C)İfade alır
D)Teknik takip yapar
E)Kimlik tespiti yapar

99.Özel kolluk görevlisinin, sivil kıyafetle görev yapmasına onay verecek makam hangisidir?
A)Mahkeme
B)İl emniyet müdürü
C)Bakanlık
D)İl özel güvenlik komisyonu
E)Sınav komisyonu

100.Aşağıdakilerden hangisi genel kolluk ile özel kolluğun görevlerini yerine getirirken kullanabilecekleri yetkileri bakımından ortak yetki alanına girmez?
A)Kimlik sorma
B)Zor kullanma
C)Arama
D)Yakalama
E)Telefon dinleme


        SİLAH BİLGİSİ SORULARI

1.Aşağıdakilerden hangisi kapsülün ateşlememe sebeplerinden biri değildir?
A)İğne yayı kırık olabilir
B)İğne kırık olabilir
C)Tırnak kırık olabilir
D)İğne ucu kırık olabilir
E)Fişek hatalı olabilir

2.Ateşleme iğnesi fişeğin hangi bölümüne darbe yaparak ateşlemeyi başlatır?
A)Kapsül
B)Barut
C)Çekirdek
D)Kovan
E)Gerdel

3.Aşağıdakilerden hangisi sürgü takımında bulunan bir parça değildir?
A)Gez
B)Arpacık
C)Emniyet mandalı
D)İcra yayı ve mili
E)Horoz

4.Aşağıdakilerden hangisi fişeği oluşturan bölümler içerisinde yer alır?
A)Kapsül
B)Horoz
C)Namlu
D)Hatve
E)Tetik

5.Ateşleme gerçekleştikten sonra kovanın dışarıya atılmasını sağlayan tertibata ............  tertibatı denir.
Yukarıda boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi gelmelidir?
A)Sürgü takımı
B)Fişek yatağı
C)Kovan atma
D)İcra yayı ve mili
E)İğne


6.Yiv ve set silahın hangi parçasında bulunur?
A)Çerçeve        
B)Horoz
C)Çıkarıcı
D)Şarjör
E)Namlu

7.Aşağıdakilerden hangisi gövde üzerinde bulunur?
A)Çıkarıcı
B)Şarjör tüpü
C)Çekirdek
D)Boş kovan
E)Kapsül

8.Aşağıdakilerden hangisi ateşsiz silahlardan değildir?
A)Bıçak
B)Tornavida
C)Çekiç
D)Tabanca
E)Taş

9.Ateşlenen mermi çekirdeğine yön ve istikamet vermeye yarayan metal boruya  ......... denir.
Yukarıda boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi gelmelidir?
A)Namlu
B)Çap
C)Fişek yatağı
D)Kabza
E)Çıkarıcı

10.Karşılıklı iki set arasındaki mesafeye ......... denir.
Yukarıda boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi gelmelidir?
A)Yiv
B)Tetik korkuluğu
C)Yarı çap
D)Çap
E)İğneli sistem


11. Aşağıdaki parçalardan hangisi tetik ile horoz arasındaki irtibatı sağlar?
A)Tetik korkuluğu
B)Tetik manivelası
C)Sürgü sistemi
D)Yiv ve setler
E)Fişek yatağı

12. Aşağıdaki parçalardan hangisi çerçeve takımı içerisinde yer almaz?
A)Tetik korkuluğu
B)Tetik
C)Kabza
D)Arpacık
E)Horoz

13. Yerine getiren yayın görevi nedir?
A)Çekirdeğin dönerek gitmesini sağlar
B)Çekirdeğin uzağa gitmesini sağlar
C)Namluyu kilitleyerek emniyete alır
D)Çekirdeğin deliş gücünü artırır
E)Sürgünün atış sırasında oluşan basınçla geriye gelmesinden sonra ileriye gitmesini sağlar

14. Ateşli silahlarla ilgili olarak aşağıda belirtilen kurallardan hangisi doğrudur?
A)Düğün ve eğlencelerde havaya doğru ateş edilir
B)Silahla şaka yapılır
C)Alkollüyken atış yapılabilir
D)Silah boş olsa bile ölü noktaya tutulur
E)Silah temizliği aile efradıyla beraber yapılır

15. Aşağıdakilerden hangisi silah bakım zamanları içerisinde yer almaz?
A)Haftalık bakım
B)Günlük bakım
C)Atış öncesi bakım
D)Üç yıllık bakım
E)Atış sonrası bakım

16. Namlu içerisinde en geriden en uca doğru dönerek ilerleyen girinti ve çıkıntılardır. Belirtilen ifade aşağıdaki şıklardan hangisinin tanımıdır?
A)Çap
B)Namlu
C)Yiv ve setler
D)Fişek rampası
E)Fişek yatağı

17. Aşağıdakilerden hangisi ateşli silahlarla ilgili olarak belirtilen genel emniyet kuralları arasında yer almaz?
A)Silah başka birine verilirken dolu olup olmadığı kontrol edildikten sonra boş olarak verilir
B)Silahın namlu ağzından içeri bakılmamalıdır
C)Silah atışa hazır oluncaya kadar emniyette bulundurulmalıdır
D)Herkes kullandığı silahın özelliklerini bilmek zorunda değildir
E)Tetiği çekmeye niyetlenmedikçe asla tetik parmağı tetik korkuluğunun içerisine konmaz

18. Aşağıdakilerden hangisi fişeğin unsurlarından değildir?
A)Kovan
B)Kapsül
C)Barut
D)Çekirdek
E)Gerdel

19.Tetiğin çekilmesiyle, tetik manivelası sayesinde kurulu vaziyetten kurtulan horozun iğneye, iğnenin de kapsüle darbe yapması sonucu ateşleme gerçekleşmiş olur bu sisteme ne ad verilir?
A)Horozlu iğneli sistem
B)Horozlu sistem
C)İğneli sistem
D)Horozsuz sistem
E)İğnesiz sistem


20. Biyolojik silahın tanımı aşağıdakilerden hangisidir?
A)Atom çekirdeğinin parçalanması ve birleştirilmesiyle açığa çıkan enerjiden elde edilen silahlardır
B)Canlılar üzerinde etkili virüs, mikrop ve canlıların geniyle oynama ile canlıları yaralama, sakatlama ve öldürme amaçlı kullanılan silahlardır
C)Maddelerin kimyasal özelliklerinden dolayı canlıları öldürücü, yaralayıcı, tahriş edici gibi kalıcı veya geçici tesirler göstermek amacı ile kullanılan silahlardır
D)Mermi adı verilen özel şekilde ve nitelikteki maddeleri barut gazının basıncı ile uzak mesafelere atabilen silahlardır
E)Günlük işlerde kullanılırken silah olarak da kullanılabilen malzemelerdir

21. Silahın sınıflandırılması aşağıdaki şıklardan hangisinde doğru olarak verilmiştir
A)Ateşli silahlar-Ateşsiz silahlar-Nükleer silahlar-Biyolojik silahlar-Makineli silahlar
B)Ateşli silahlar- Ateşsiz silahlar-Tam otomatik silahlar- Nükleer silahlar- Biyolojik silahlar
C)Ateşli silahlar- Ateşsiz silahlar-Kimyasal silahlar-Nükleer silahlar-Biyolojik silahlar
D)Ateşli silahlar-Ateşsiz silahlar- Kimyasal silahlar-Kesici ve delici silahlar-Nükleer silahlar
E)Ateşli silahlar-Ateşsiz silahlar- Kimyasal silahlar- Nükleer silahlar-Yakıcı silahlar

22.Tabancaların namlusunda bulunan setlerin çekirdek üzerinde bıraktığı ize ne denir?
A)Hatve
B)Rayyür
C)Mermi yolu
D)Gerdel
E)Kapsül


23.Çekirdeğin namlu içinde bir defa dönmesi için ilerlediği mesafeye ... ... ... denir?
Yukarıda boş bırakılan yere       aşağıdakilerden hangisi gelmelidir?
A)Hatve
B)Rayyür
C)Etkili mesafe
D)Mermi yolu
E)Atış mesafesi

24.Namluya yatay ve dikey olarak yön vererek nişan hattını oluşturmaya yarayan gez ve arpacıktan oluşan tertibata ne ad verilir?
A)Nişan tertibatı
B)Ateşleme tertibatı
C)Boş kovan atma tertibatı
D)Sürgü kapak takımı
E)Horoz tertibatı

25.Yarı otomatik tabanca nedir?
A)Ateş etmek için sürgünün her seferinde elle çekilip bırakılmak suretiyle şarjördeki bütün fişekleri bu şekilde atan tabancalardır
B)Tetiğe bir kere basıldığında şarjördeki bütün fişekleri atan tabancalardır
C)Şarjör takıldığında direk ateş eden tabancalardır
D)Tetiğe basıldığında emniyete geçme özelliği olan tabancalardır
E)İlk dolduruş atıcı tarafından yapıldıktan sonra tetiği her çekişte bir atış yapan ve ikinci atışa hazır hale gelen tabancalardır



Vitor Pereira Fenerbahçe'de Kalıyor


Teknik direktör Vitor Pereira bir kez daha yaptığı hatalarla Sarı-Lacivertliler’i isyan ettirdi. Ama görünen o ki başkan Aziz Yıldırım’ın da açıklamasıyla önümüzdeki sezon da Portekizli hoca takımın başında

Fenerbahçe büyük umutlarla ve büyük transferlerle başladığı sezonda hedeflerine bir bir veda ederken teknik direktör Vitor Pereira, yaptığı çıldırtan hatalarla başarısızlığın mimarı oldu...

Portekizli hoca elinde son derece kaliteli bir kadro olmasına rağmen savunma ağırlıklı futbol oynatarak herkesi isyan noktasına getirdi. İnatla bu huyundan vazgeçmeyen Portekizli son umut olan Ziraat Türkiye Kupası’nda da aynı hatalara neden olarak sezonun kupasız kapanmasına neden oldu.

İŞTE PEREIRA'NIN BİR KEZ DAHA TEKRARLADIĞI HATALARI
❱ Savunmanın dengesini bozdu. Caner’in kadro dışı kaldığı bir ortamda Gökhan Gönül’ü kulübeye, Bruno Alves’i de tribüne göndererek dengeyi bozdu. Birbirine alışık olmayan Kjaer ile Ba ikilisi sürekli bocaladı.
❱ Mehmet Topal ve Josef de Souza ikilisinden bir türlü kurtulamadı... Fenerbahçe’nin gole ihtiyacı olduğu anlarda bile bu ikiliyi sahada tutup hücum gücünü azalttı.
❱ Fenerbahçe ilk yarıyı 1-0 geride kapadı. Rakip kalede daha çok baskı kurulması için herkes çift forvete dönmesini beklerken o yine Robin van Persie’yi kenara aldı.
❱ Herkesi hayrete düşüren olay ise Pereira’nın yaklaşık 4 ay sahalardan uzak kalan Lazar Markovic’i kurtarıcı olarak görüp oyuna almasıydı.

YILDIRIM: HOCA KALACAK MUKAVELESİ VAR
Fenerbahçe için son umut olan Ziraat Türkiye Kupası’nın da elden gitmesi üzerine hemen hemen herkesin beklentisi teknik direktör Vitor Pereira ile yolların ayrılacağı şeklindeydi. Ancak karşılaşmanın bitiminden sonra başkan Aziz Yıldırım’ın yaptığı açıklama herkesi hayrete düşürdü. Portekizli çalıştırıcının sözleşmesinin devam ettiğini belirten başkan Yıldırım, “Hocayla konuşacağız. Kalacak herhalde, mukavelesi var. Başarısız olup kalanlar da oldu. Oturacağız hoca ve yöneticilerle konuşacağız. Bir plan yapacağız. Mourinho geliyor falan bu devirler bitti. UEFA kuralları var, bunların hepsine uyacağız” dedi.

‘ŞAMPİYON OLARAK AYRILMAK İSTİYORUM’ 
Teknik direktör Vitor Pereira da Fenerbahçe’deki geleceğiyle ilgili olarak, “Bildiğiniz gibi aslında bu sadece benim kararım değil. Burada hem başkanımızın, hem yönetim kurulumuzun kararı çok büyük önem taşıyor bu anlamda. Sezon boyunca işimi yapmaya çalıştım. En iyisini vermeye çalıştım ama sezonu kupasız kapatıyoruz. Karar tamamen bende biten bir karar değil. Ben şampiyon olmadan buradan ayrılmak istemiyorum. Ama başkanımız başka yönde bir karar verirse de onu da kabul etme mecburiyetindeyim” diye konuştu

Türk Bayrağını Uzaya Diken Adam


Prof. Dr. Nurcan Baç ile birlikte geliştirdikleri zeolit* kristalleri büyütme deneyini uzayda gerçekleştiren astronot Albert Sacco, 1955 yılında uzay mekiği Colombia STS-73 sayılı seferiyle uzaya gittiğinde Türk Bayrağı’nı da yanında götürmüştü. Sacco ve Baç, daha sonra bayrağı, dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’e vermişti. Ayrıca Sacco, geçen yıl da bir Türk öğrencisinin Manisa’daki düğününe gelmesi sayesinde haberlerdeki yerini almıştı.

Bu yıl tekrar Türkiye’ye gelecek olan Sacco, bu kez Yeditepe Üniversitesinin misafiri olacak ve 14 Eylül Pazartesi günü saat 14.00’te, Rektörlük İnan Kıraç Salonu’nda “Living and Doing Science in Space” (Uzayda Yaşamak ve Bilim Yapmak) konulu bir konferans verecek.

16 GÜN UZAYDA YAŞADI

16 gün süren STS-73 no’lu uçus sırasında uzayda yaşamak ve çalışmak ile ilgili pek çok tecrübe edinen Prof. Sacco, uzay programı deneyimini yaklaşık 300 konferansla, binlerce ilk, orta, lise öğretmen ve öğrencileriyle paylaştı. Bu konferaslarla, gençleri bilim ve teknoloji alanıyla tanıştırmak ve kariyer planlamalarına bilim ve mühendislik alanını dahil etmelerini amaçladı.

2012 yılında Yeditepe Üniversitesi’ne konuk olarak öğrencilerle buluşan Prof. Sacco, halen Edward E. Whitacre Jr.’da Teksas Teknoloji (Texas Tech) Üniversitesi’nde Mühendislik Fakültesi Dekanlığı görevini sürdürüyor.

PROF. DR. NURCAN BAÇ VE PROF. ALBERT SACCO, JR. NE ÜZERİNE ÇALIŞTI?

Önemli bir kimyasal madde olan zeolit, petrol rafinerilerinde katalist veya atık sulardaki ağır metalleri, radyoaktif atıkları temizlemede geniş kullanım alanları olan bir maddedir.  Ayrıca antibakteriyel özellikleri  de bulunur.

1989-1997 arasında Worcester Polytechnic ‘te NASA projesi olarak başlayan çalışma, 1997-2004 yılları arasında  NASA’nın Northestern Üniversitesinde kurduğu “Uzayda İleri Malzemeler Üretimi” (CAMMP -Center for Advanced Microgravity Materials Processing)  Araştırma Merkezine dönüşmüştür,  Prof. Sacco ve merkezin Başkan Yardımcılığını yürüten Prof. Dr. Nurcan Baç’ in zeolit kristalleri çalışması kapsamında uzay mekiği ve uluslararası uzay istasyonundaki 2004 yilina dek surdurulen deneylerle, Dünya’da olduğundan 500-1000 kat daha büyük zeolit kristalleri elde edilmiştir. Bu sonuçlar yeni uygulamalara yol açmıştır.

PROF. ALBERT SACCO, JR. KİMDİR?

Boston’da doğdu, Lisans eğitimini 1973 yılında Northeastern Üniversitesi’nde, Doktora eğitimini 1977 yılında MIT’de tamamladı. Daha sonra Worcester Politeknik Enstitüsü’ne katıldı. Orada profesör ünvanını aldı ve 1989-1997 yılları arasında Kimya Mühendisliği Bölüm Başkanlığı görevini  yürüttü. Northeastern Üniversitesi’nde, NASA – Uzayda İleri Malzeme Üretim Merkezi Başkanlığı görevinde bulundu.

1989-95 yılları arasında NASA uzay mekiğinde bilimsel deneyler yapmak üzere seçildi.  1995 yılında STS-73 (Space Transportation System) programı dahilinde 16 günlük bir görevde Columbia uzay aracında, bilimsel deneyler yapan uçuş ekibinde bulundu. Programın amacı bioteknoloji, yakıt bilimi, malzeme bilimi ve basınçlı uzay laboratuvarında sıvı mekaniğiydi. Benzer deneyler 2004 yilina kadar Uzay Mekigi ve Uluslararasi Uzay Istasyonunda devam etti.

STS-73 Programı süresince, NASA’da Yeditepe Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nurcan Baç ile birlikte çalıştılar. Prof. Dr. Nurcan Baç, o dönemde NASA – Uzayda İleri Malzeme Üretim Merkezinde Başkan Yardımcısı olarak görev yapıyordu. Uzay mekiği Columbia’nın STS -73 nolu uçuşunda uzaya Türk Bayrağı gönderdiler. Türk Bayrağı 16 gün süreyle uzayda kaldı. Daha sonra bu bayrak, dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’e armağan edildi.

Güneş Nasıl Oluşmuştur ?


Milyarlarca yıl öncesinde çok yoğun ve tek parçada olan bir galaksinin yoğun madde bulutları döndükçe ve yassılaştıkça maddelerin çoğu merkezde toplandı.Bu merkeze güneş diyoruz.Merkezin/güneşin etrafında burgaç şeklinde dönen bulutlar ayrılarak gezegeneleri oluşturmuştur.Bu oluşum 4.6 milyar yıl öncesine dayanır.
-Güneş,dıştan içe doğru taç küre,renk küre ve ışık küreden oluşur.ışık kürenin merkezinde çekirdek bulunur.
-Güneşin yapısı ve enerjisinin oluşumu yıldızlardaki gibidir.
Güneşin % 81 ine yakın bölümü Hidrojen,% 18 ine yakın bölümü Helyum geri kalanını diğer gazlar
Oksijen,karbon,azot,sodyum,kalsiyum,kükürt,
silisyum,demir,magnezyum,alüminyum oluştuturur.
Yıldızların enerji ololuşumu Nükleer füzyon şeklindedir.Yani çekirdek reaksiyonları sonucunda Hidrojen çekirdeklerinin birleşmesi ile Helyum çekirdeğine dönüşür.Aradaki kütle kaybı de ısı ve ışık enerjisine dönüşmüş olur.Nükleer füzyon gerçekleşmesi için büyük bir sıcaklık gerekir.Bu sıcaklıkta yıdızlarda vardır.Yıldızların sıcaklığı 3000 santıgratderece ile 50 000 santıgratderece cıvarındadır.
Bu yüksek enerjili ışın güneş yüzeyine yaklaşık 2 milyon yılda çıkar.Dünyaya da 8 dakikada ulşır.

-Güneşin Çapı,1392000 Km dir.Alan büyüklüğü Dünyanın 1 300 000 katı,yaşı 5 milyar yıl,sıcaklığı yüzeyde 5500,merkezde 15 000 000 santigrat dercedir.
-Güneşin içinde çok yüksek basınç ve manyetik etkiyle patlamalar oluşur.Güneşte patlamalar,burgaçlar Dünyanın manyetik alanını etkiler.Radyo,telsiz benzeri araçların yayın dalgalarını zayıflatır.Atmosferde yer yer ışınım olur.
-Güneşin hem kendi ekseni hemde sanman yolu galaksisi içinde hareket eder.
Güneş,güneş sistemi ile birlikte 20Km/saniyelik hızla smamanyolu galaksisi içinde hareket eder.Güneş yaklaşık olarak 220 yılda bir galaksi merkezinin etrafında bir tur atar.
Kendi ekseni çevresinde ekvatorda 25 kutuplarda 33 günde döner.
Güneş samanyolu galaksisinin merkezine 30 000 ışık yılı uzakata yer alır.

Genç Girişimcilere 50 bin TL Hibe Kredi


Başbakan Davutoğlu'nun açıkladığı 64. Eylem Planı’nda yer alan genç girişimcilere 50 bin lira hibe kredi verilmesine yönelik olarak çalışmalar tamamlandı. Hibeden yararlanmak isteyenler KOSGEB’den girişimci eğitim sertifikası alması gerekiyor.

Başbakan Ahmet Davutoğlu tarafından 64. Hükümet Eylem Planı kapsamında açıklanan genç girişimcilere 50 bin lira verilmesine yönelik çalışma büyük ölçüde hazır.

KOSGEB hibe krediye ilişkin imza sürecini tamamladı. Yazılım güncelleme çalışmaları da başlatıldı.

Edinilen bilgiler göre 50 bin TL’lik hibeden yararlanma şartları KOSGEB’in Girişimcilik Destek Paketi kapsamındaki şartları taşıması gerekecek. KOSGEB girişimci desteklerinden KOBİ’ler, girişimciler ile İş Geliştirme Merkezini yönetmek üzere kurulan tüzel kişiler yararlanıyor. 29 yaşına kadar alınabilecek girişimcilik desteklerinden faydalanabilmek için KOSGEB’den girişimci eğitim sertifikası alınması gerekiyor. Sonrasında proje hazırlanacak.

Girişimcilere işletme kuruluş desteği, kuruluş dönemi makine, teçhizat, ofis donanım ve yazılım desteği sağlanıyor. Genç girişimcilere yönelik 100 bin TL’ye kadar faizsiz kredi sağlanmasına yönelik çalışma da büyük ölçüde tamamlandı. Kredi Garanti Fonu aracılığıyla bu krediye yüzde 85 kefalet imkanı sağlanıyor.

Projeye ilişkin tüm detaylar 24 Aralık’ta yapılacak Girişimcilik Ödül Töreni’nde açıklanacak. Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun hükümetin eylem planında verdiği bir başka müjdesi de yüz binlerce esnafı rahatlatacak. Basit usulde vergilendirilmeye tabi küçük esnafın, 8 bin liraya kadar beyan ettiği kazancın vergiden muaf olmasının yaklaşık 600 bin esnafı ilgilendirdiği belirtiliyor.

Suya Düşen Telefon Nasıl Kurtarılır

Written By Admin on 30 Mayıs 2016 Pazartesi | 15:22


Son zamanlarda pazara sürülen Suya ve Toza Dayanıklı telefonlardan birisine sahip değilseniz Akıllı Telefonunun yada Cep Telefonunuz Suya Düşünce oldukça büyük bir sorunla karşılaşabilirsiniz.

Aşağıda sıralayacağımız bilgiler size telefonunuzu belki %100 kurtarma imkânı vermeyecektir ama bu yolda bir şeyler yapmanız için de size yol gösterecektir.


 Telefonu Sudan Çıkararak Bataryayı Sökün

Telefon suya düştü ise olabildiğince hızlı bir şekilde telefonu sudan çıkarın, sağını solunu kurcalamadan kapatın ve bataryayı çıkarın.

Eğer cihaz aşırı ıslanmış ise kapatmak ile uğraşmayın. Direkt olarak cihazın bataryasını çıkararak cihaza güç girişi engelleyin.

Cihaz şarjda iken suya düştü ise hızlı bir şekilde elektriği kesin ve sonra cihazı elinize alın. Şarj sırasında çarpılmadan cihazı sudan çıkarmanız daha önemli olacaktır.

Suya Düşen Telefonu Bozulmadan Kurtarmak İçin Yapmanız Gerekenler

Telefon Tuvalete Düşerse Danature Alkol Gerekecek


Eğer cihazımız tatlı su yerine daha pis bir su olan tuvalet giderine düşerse bu durumda cihazı temizlemek için Alkol kullanmamız gerekecektir.

Burada Danature Alkol adı verilen alkol ürünü kullanılmalı ve cihaz üzerinde batarya yokken güzelce silinmelidir.

Daha sonra aşağıdaki sistemde kurutma yoluna gidilebilir.

Telefon Deniz İçerisine Düşerse

Deniz Suyu tuzlu olmasından dolayı tatlı Sudan daha fazla telefonu olumsuz yönde etkileyecektir.

Bu sebeple Deniz Suyu ile temas eden bir cihaz batarya ve iç elemanlar söküldükten sonra Tatlı Su ile yıkanmalıdır. Aksi durumda tuz parçacıkları sebebiyle cihazınızın içinde oksitlenme kaçınılmaz olacaktır.

Cihazı Parçalara Ayırın

Eğer bataryası sökülemeyen bir cihazdan bahsediyorsak elbette ki bu dediklerimiz pek mümkün olmayacaktır. Ancak normal bir modele sahipseniz cihazı hemen parçalarına ayırın.

Kapakları sökün, bataryayı sökün, Sim Kart ve Hafıza Kartını çıkarın. Daha sonrasında da en dip noktalarına kadar suyu içeri kaçırmadan cihazı kurulamaya başlayın.


Cihazın İçine SU Kaçtı İse Vakumlayın


Cihazın içine su kaçması durumunda bir vakum cihazı ile suyu dışarı atmanız gerekiyor. Eğer bu mümkün değilse içindeki su birikintisini telefonu sallayarak dışarı çıkarmanız gerekecektir.

Bu noktada Elektrik Süpürgesi de kullanabilirsiniz. Ama çekim gücünü maksimum yapmak yerine cihaza zarar vermemek için minimum seviyelerde tutmanız gerekecektir.

Cihazı durulamak veya suyu dışarı atmak için ısıveren makineleri kullanmayınız. Saç Kurutma Makinesi, Mikro Dalga Fırın ve Güneç Işığı gibi makineler cihazın iç aksamına aşırı sıcak verdikleri ve Paslanmaya sebebiyet verebilecekleri için daha fazla zarara sebep olacaklardır


Pirinç Yine Kurtarıcımız Olacak

Cihazın içerisine su girmediğine eminseniz bu işleme gerek yok. Ancak cihazın içerisine su girmiş olma ihtimali varsa cihazı Pirinç dolu bir poşetin içerisinde 24 Saat veya 48 Saat bekletmeniz gerekecektir.

Nemli alandaki nemi çekecek olan Pirinç bu sayede daha hızlı bir şekilde cihazın oksitlenmeden kurumasını sağlayacaktır.

Ancak cihazın içine pirinç atmak gibi bir olaya da girişmeyin. Her şeyi doğaya bırakın.

Şimdi Deneme Zamanı

Cihazı tüm bu süreçlerden geçirip Nemli Olma Durumunu da atlattıktan sonra cihazı denemeye geçebiliriz.

Cihaza bataryayı taktıktan sonra cihaz çalışsın veya çalışmasın elimizde bir süre tutalım.

Cihazda aşırı ısınma gibi bir durum olursa o zaman direkt bataryayı sökelim.  Biraz daha bekleme süreci gerekli olacak demektir.

Eğer ısınma vs olmazsa cihazımızı yavaş yavaş kullanmaya başlayabiliriz demektir.

Islanma ve sonraki süreçte cihazın zamanla oksitlenmesi, akıllı telefonlarda ekran duyarlılığının düşmesi gibi sorunlarla karşılaşmamız mümkündür. Bu durumlar ne yazık ki servisler tarafından da tamir görmeyen durumlar listesindedir.

Yani ya Ücretini Ödeyerek cihazda tamirat yaptırabilirsiniz ya da kullanabildiğiniz kadar kullanıp yeni cihaza geçiş yapabilirsiniz.

İstanbul’un Fethi’nin 16 İlginç Özelliği

Written By Admin on 26 Nisan 2016 Salı | 16:50

Surlar

istanbul-fetih-surlar
Bizans şehrini çevreleyen surlar 20 kilometre uzunluğundaydı. Düşmana yüzünü dönmüş Yedikule-Topkapı hattındaki Theodosian Surları 5.5 km çekiyordu. Tüm şehrin en güçlü duvarları bu konumdaydı. Haliç boyunca daha seyrek nöbetçilerle korunan duvar 7 km idi. Marmara Denizi’nden Yedikule’ye kadar olan Marmara Duvarı ise yaklaşık 7.5 km uzunluğundaydı. Zamanın diğer şehirleri ile kıyaslandığında İstanbul’un dünyanın en iyi surlarına sahip olduğunu söylemek gerekir. Duvarların büyük bir kısmı 1440’lı yıllarda onarılmıştı ve kuşatma başladığında oldukça iyi durumdaydı.
İmparator bütün surlara aynı anda adam dikmek yerine yalnız dış duvarları korumayı seçmiştir. İki sıra yüksek duvar üzerine hendeklerle de korunan Theodosian Surları’nın en zayıf noktasını bizzat İmparator Konstantin savunmuş, kuzeyinde Edirnekapı civarını Venedikli komutan Giustiniani, Ayvansaray Eğrikapı arasını (Blachernae) Koslu papaz Leonardo, Yedikule bölgesini de yoğunluklu olarak Venedikli askerler korumuştur. Genel duruma bakarak sadece surların yerleşimi ile bile savunmacıların dünyanın en iyi korunan şehrinde olduklarına inandıklarını düşünebiliriz. Nitekim kuşatma sırasında Fatih’in de gözünden kaçmayan bazı noktalar olacaktı. Mesela kuzey surlarının kilit noktalarından biri olan Eğrikapı açıklığındaki 11. yüzyıldan kalan duvarlar onarılmadıkları için kötü durumdaydı. Büyük Şahi Topu’nun bir isabetiyle buradaki vaziyet savunanlar için çok kötü bir duruma dönecekti.

Top

istanbul-fetih-top
Bu top hakkında çok yazılıp çizildi. Hepimiz Fatih’in toplarını bir şekilde duyduk. Hatta çocuğunun adını kimi sebeplerden Şahi koyanlar da yok değil. Ancak bu silahın bu kadar ünlü olması da boşuna değildi. Daha önce savaşlarda barut ve top kullanılmış da olsa bunu Osmanlılar kadar büyük bir şekilde deneyen olmamıştı. Bizanslıların da surlarda karabarut kullanarak ateş eden mekanizmaları vardı ancak döndürülmesi -travers- ve geri tepme kontrolü o çağda çok zor olduğundan Bizanslılar geri tepmelerle kendi surlarına düşmana oranla daha çok zarar vermişlerdi.
Bu top 8 metre uzunluğundaydı. 75 cm çapındaki güllesi 544 kilo çekiyordu. Doldurulması da haliyle üç saat sürdüğünden günde ancak beş altı kere ateşlenebiliyordu. Top yere konulup sabitlendiği zaman bir daha döndürülemiyordu. O kadar ağırdı ki yapımcısı Macar Urban bu topu kalıplara hiçbir öküz arabasının taşıyamayacağını hesaplayarak iki parça halinde döktürmüştü. Böylece zamanına göre çok ileri bir vidalı sistemle birbirine eklenerek kullanılıyordu. Nişan almak falan imkânsızdı ama hedef İstanbul kadar büyük olunca eninde sonunda surların bir tarafına bir gülle denk geliyordu. Surlara isabet ettiği anda da o noktanın tamiri gece gündüz çalışan Bizanslı duvar ustalarıyla bir haftayı bulabiliyordu.
Bu topun daha az bilinen bir başka özelliği de İstanbul’un fethinden 354 yıl sonra, 1807 yılında Çanakkale Boğazı’nı zorla geçmeye çalışan İngiliz gemilerine bir el ateş edip 22 kişiyi öldürmesi ve İngilizleri geri çekilmeye zorlamasıdır. Daha sonra olayın hatırasına 1870’lerde Sultan Abdülaziz topun 1464’te yapılan bir örneğini İngilizlere hediye etmiştir. Şu an kendisi İngiltere’de, Fort Nelson Topçu Müzesi’nde sergilenmektedir.

Savunmacılar

istanbul-fetih-savunmacilar
İstanbul 1453 yılına kadar dünyada klasik kuşatma savaşında savunmaya en elverişli şehirlerden biriydi. 3 tarafı denizlerle çevrili bir yarımada yeterli bir duvar sistemiyle korunuyor, düşmana tek bir cenahını açık tutarak kendisini güzelce savunabiliyordu. İstanbul o tarihe kadar 20 kez kuşatılmış ve yalnız bir kere, o da 1204 yılında Enrico Dandolo’nun oyunları sayesinde Latin Haçlılara tarafından düşürülmüştü. Herhangi bir kuşatmada Cenevizliler tarafından da arada denizden yardım, erzak ve asker alabiliyordu. Bizans imparatorları sırrı hâlâ tam olarak bilinmeyen Rum Ateşi fırlatan gemileri sayesinde Marmara Denizi’nde herhangi bir düşman donanmasına terör estirip ikmal yollarını açık tutabiliyordu. İkmal kesilse dahi daha önceki örneklere bakarak Bizans bir kuşatmaya aç kalmadan yıllarca karşı koyardı diyebiliriz.
1453 yılının nisan ayında İstanbul surlarını koruyan 2 bini yabancı olmak üzere 7 bin asker vardı. Surların içindeki halk da 50 bin kişi kadar geliyordu. Savunanlarla alakalı az bilinen bir diğer ilginç rivayet de Bizans imparatorunun paralı askerleri arasında Dorgano olarak çağrılan bir Türk komutan ve 600 kişilik bir Türk birliğinin olmasıdır. Yedikule-Yenikapı arasında deniz kısmını savunan ve son ana kadar imparatora sadık kalan bu askerlerden İstanbul’un Cenevizli cerrahı Nicolo Barbaro’nun anılarına göre hiç kurtulan olmamıştır. Kimi tarihçiler Dorgano’nun bir fetret devri artığı olan Orhan Çelebi olduğunu söyler.

Osmanlı Ordusu

istanbul-fetih-Osmanli Ordusu
Kaçan asker düşmanı çift görür düsturu uyarınca Osmanlı ordusunun bir savaştaki sayısı farklı kaynaklarda farklı değişiklikler içerir. Hatta fetih sırasında İstanbul’da olan dört farklı kaynak, şehri kuşatan Osmanlı ordusunun sayısı konusunda birbirinden alakasız veriler aktarmıştır. Kapılarındaki askerleri Nicolo Barbaro 160 bin, Kiev Kardinali 200 bin, Midilli Başpiskoposu 300 bin saymıştır. Modern tarih analizlerinde Osmanlıların 50-80 bin arası bir kuşatma ordusu olduğu düşünülüyor. Bunların 10 bini elit yeniçeri olduğundan saldıran Osmanlı ordusu, savunan Bizanslılardan hem sayı hem kalite olarak çok daha ileridedir. Diğer taraftan Osmanlılar 8. yüzyılda şehri 100 bin kişiyle kuşatıp alamayan Müslüman-Arap ordusuna nazaran daha kozmopolitti. Orduda binlerce Hıristiyan bulunuyordu. Hatta bu 80 binlik orduda Sırp Kralı Brakovic’in vergi olarak Fatih’e gönderdiği/kiraladığı 1.500 Hıristiyan Voynuk da vardır.

Ayasofya

istanbul-fetih-1479-hagia-sophia
Her yüzyılda bir büyük bir deprem geçiren İstanbul’da 1.500 yıllık devasa bir yapının hâlâ ayakta durması takdire şayan değil de nedir? Ancak Ayasofya devasa bir yapıdan çok daha fazlasıdır. O kadar büyük bir semboldür ki, kuşatma günü surlara saldıran her Türk bu dev mabedin içinde namaz kılmayı arzulamaktadır. Surları savunan her asker Hıristiyanlığın en büyük kilisesini Müslümanlara vermemek için ölmeye hazır beklemektedir. Surlar yarılıp İstanbul düştüğünde yüzlerce insan Ayasofya’ya sığınmış, İsa’nın yeryüzüne dönüp durumu tersine çevirmesi için dua etmiştir. İsa yerine gelenler ise bronz kapıları kırıp herkesi çıkaran yeniçerilerdir. Yabancı kaynaklar Türk başıbozukların içeride büyük bir kıyım yaptığını ve kutsal eşyaları kirlettiğini yazar, Türk kaynakları ise bunu yalanlar. Ayasofya’daki son Hıristiyan ayini 28 Mayıs 1453’te imparatorun katılımı ile yapılmıştır. Belki de Büyük Kopuş’tan (Great Schism) beri Doğu ve Batı Kiliselerine mensup Katolik ve Ortodoks din adamları Ayasofya’da ilk kez ortak bir ayin düzenlemişlerdir. Ertesi akşam ise ikonaların üzeri battaniyeler ve halılarla örtülmüş ve İstanbul’da fetih namazı kılınmıştır. Sultan Mehmet de böylece fatihliğe terfi etmiştir.
Aradan geçen 561 yılda Ayasofya’nın hâlâ ülkeler arası politikalar ve milletlerarası duygularda oynama yapabilmesi de ilginçtir. Yunanlar Ayasofya’nın kaybını hiçbir zaman kabullenmemişlerdir. 1919’daki Yunan işgalinin önemli motivasyonlarından biri İstanbul’un ve bu yapının geri alınmasıdır. Bugün bile aşırı sağcı Yunan gruplar her 29 Mayıs’ta Bizans’ı anarak kilisenin geri verilmesi konusunda eylem yapar. Buranın tekrar kilise olması Fener Patrikhanesi’nin bir numaralı isteğidir. Öte yandan artık müze olmuş Ayasofya’nın tekrar cami olması konusu da Müslüman cemaatinin çok önde gelen isteklerinden bir tanesidir. Bu, ülkede dokunulması çok hassas konulardan biridir.

Galata

istanbul-fetih-Galata
Bugün İstanbul’da birbirinden denizle ayrılmış iki komşu semt gibi de olsalar 1453 yılında Galata ve Konstantinopolis iki farklı yerleşim birimiydi. Galata bir Ceneviz, yani İtalyan kolonisiydi. Kendisi de bir anlamda yarımada olduğundan savunulması nispeten kolaydı. Her tür koşulda Bizans’ı sonuna kadar destekleyen bir yapıda olmasına rağmen bu koloni kâğıt üzerinde tarafsızdı. Bu durum Bizans’ı kuşatmaya gelen askeri güç için bir takım komplikasyonlar yaratıyordu. Öncelikle tarafsız olan Galata Kolonisi kendi gemileriyle kendisini besliyor, ihtiyaç fazlasını da Bizans’a satarak kuşatmadaki kozlarını güçlendiriyordu. Dahası bu ticaret şimdiki Karaköy-Eminönü gibi bir hatta gemilerle yapıldığından ve Haliç’in ağzı zincirle kapalı olduğundan engellenemiyordu. Daha da fazlası, zincirin Galata ağzını tutan bu koloni aslında günümüz anlayışında gayet taraflı (belligerent) olmasına rağmen Sultan Mehmet kendilerine özellikle bir şiddet uygulamamıştır. Bunun da bir numaralı nedeni Marmara Denizi’nde Bizans’ın yardımına gelen birleşmiş bir İtalyan Donanması görmek istememesi olarak yorumlanabilir. Bunun da karşılığında gemiler karadan yürürken Galata Kolonisi’nin pek bir şey yaptığını tarih yazmaz.

Fatih Sultan Mehmet

istanbul-fetih-fatih
Fatih Sultan Mehmet hakkında yazılan her şeyin onu o kampa ya da bu kampa çekmeye yönelik bir düsturu vardır. “Ecdad” denildiğinde akla Fatih Sultan Mehmet gelir. O, milyonlarca insanın kalbinde Hıristiyan başkentini cihad edip almış bir sultandır.
Öyledir ancak ondan çok daha da fazlasıdır. Fatih Sultan Mehmet çocukluğunda öğrendiği Yunancayı anadili gibi konuşur. Amasya Sancağı’nı ihya etmiştir. Fatih olduğunda da kendisine Bizans’tan miras kalan Antik Yunanca eserleri -müstehcen olanlar dahil- özenle korumuştur. Bizans imparatorunun cenazesine her tür saygıyı gösterecek kadar çağının ötesinde bir liderdir. Suret çizmenin yasak olduğu bir anlayışta kendi portresini yaptıran bir Rönesans anlayışını temsil edecek kadar ileri görüşlüdür. Edebi dili günümüze kadar ulaşan bir şairdir ve şiirlerinde yalnız dini ögeler de bulunmaz. Ancak nitekim günümüzde “Fatih”, göründüğü kadarıyla dinden artık soyutlanamaz bir kişiliğe bürünmüş, dindar kesimin hislerini tercüme etmesinde başrole soyunmuş, Ata’ya alternatif bir “ecdad” kisvesine büründürülmüştür.
Bundan çok daha iyisini hak eden kendisine de bize de yazık edilmektedir deyip geçelim.

Konstantin XI. Palaiologos

Imparator-Constantine_Palaiistanbul-fetih-ologos
Bu adamları Kahpe Bizans’la, Mehmet Ali Erbil’le özdeşleştirmiş bir nesil olarak bir iade-i itibara gitmek yerinde olur. Öncelikle söylemek gerekir ki son Bizans İmparatoru Konstantin Palaiologos canını kurtarıp başka bir ülkeye kral/imparator olmak gibi pek çok seçeneği reddetmiş bir adamdı. Fetihten 8 gün önce Sultan Mehmet, İmparator’a bir elçi göndererek şehrin teslimi karşılığında İmparator ve ailesinin şehirden mallarıyla beraber çıkmasına izin vereceğini, kendisini Peleponez Kralı olarak tanıyacağını, şehirde kalan herkesin canını bağışlayıp yağmaya izin verilmeyeceğini iletir. Altı-yedi katı büyüklüğünde bir orduyla şehir kuşatmış bir sultanın bir imparatora gösterdiği son merhameti imparator reddeder. Eğer kuşatma kalkarsa ödenecek verginin daha yüksek olacağını, Osmanlı’nın aldığı tüm kaleleri meşru olarak tanıyacağını söyler. Ancak şehri vermek konusunda der ki:
“Size bu şehri vermek ne benim ne de şehirde yaşayan herhangi birinin elindedir. Biz burayı vermek yerine kendi seçimlerimizle burada ölmeyi tercih ettik. Yaşamlarımızı da onun üzerinde tutmuyoruz.”
Kuşatma esnasında surların düştüğü ve şehrin bazı mahallelerinin Türkler’in eline geçtiğini öğrendiğinde ise göğsündeki kartal sembolünü sökmüş, imparatorluk armalarını ve mor pelerinini çıkartmış ve krallığa başka bir yerde devam etmek yerine bir zamanlar hükmettiği sokaklarda isimsiz bir Bizanslı asker olarak ölmeyi seçmiştir. Günümüzde Saddam gibi yöneticilerin yeraltı deliklerinde saklanırken yakalandığını göz önüne alırsak, son anlarında vakarlı davranan Bizans İmparatoru’nun hak ettiği ancak biz galiplerden hiç görmediği saygı daha bir su yüzüne çıkar.

Giovanni Giustiniani Longus

istanbul-fetih-Giustiniani
Giovanni Giustiniani Cenevizli bir denizcidir. Kuşatmanın ilk haberleri geldiğinde parasını cebinden ödeyerek çoğunluğu Kos Adası’ndan Yunan ve Cenevizli 700 asker ile İstanbul’un savunmasına gitmiştir. Savunma sırasında da günümüze gelen her kaynakta, her hatıratta en kilit roldedir. Kendisinin varlığı surlardaki morali yüksek tutmuş, liderlik kabiliyeti birbirinden normal şartlarda nefret eden Venedikliler, Cenevizliler ve Yunanları birbirleriyle tartışmak yerine duvarları tamir etmeye kanalize etmiştir. Giustiniani, fetih günü 29 Mayıs’ta ölümcül bir şekilde yaralanır. Bazı kaynaklar bir güllenin çok yakına isabet ettiğini söyler, bir başkası Tatar yayı ile vurulduğunu yazar. Ancak herkesin üzerinde uzlaştığı nokta Giustiniani surlardan sedyeyle Yenikapı’ya doğru götürüldüğünde paniğin artık geri döndürülemez bir şekilde yayıldığı, korkunun esiri olan herkesin kaçmaya başladığıdır. İmparator’un olay yerindeki varlığı bile savunmanın en değerli birliği olan 700 Cenevizlinin yerlerini terk etmesini gölgeleyemez. Nitekim Osmanlı ordusunda bu adamı yaralayan okçu ya da topçu her kimse onun adını Ulubatlı Hasan’dan daha az biliyor olmamız bir anlamda kendisine haksızlıktır sanki.
Giustiniani aldığı yaralar sonucunda İmparator’un tüm yalvarmalarına rağmen şehri gemilerle terk etmiş, ancak iki gün sonra Kos Adası’nda bu yaralardan ötürü ölmüştür.

Zincir

istanbul-fetih-Zincir
Galata ile İstanbul arasındaki Haliç, savunma açısından büyük risklere gebeydi. Haliç’e asker dolu gemilerle giren herhangi bir donanma, şehrin pek de savunulmayan karnını da yarmış olurdu. Haliç boyunda uzanan Bizans duvarları şehrin batısındakiler kadar yüksek veya önemli değillerdi. Gemiler askerlerini bugünkü Sirkeci civarına indirebilse bu gemilerden inen yüz kişiyle imparatorluk sarayını zorlayabilirlerdi. Daha da kötüsü, savunanlar saldırının asıl istikameti olan Edirne tarafından buraya asker kaydırmak zorunda kalırlardı.
Bizanslılar bunun yerine demircileri toplayıp yüzlerce metre uzunluğunda dövme demirden bir zincir yaptılar. Bir ucu bugünkü Sepetçiler Kasrı’nda, Galata ucu da bugünkü Yeraltı Camii’nde takılı olan bu zincir Haliç’i deniz trafiğine kapatıyordu. Zinciri denizin ortasında kesmek gibi bir ihtimal zaten yoktu. Takılı olduğu yerlere de iyi savunulduğundan gemiler pek yaklaşamıyordu. Sultan Mehmet, gemileri karadan boşuna yürütmüş değildir bu yüzden. Başka çare kalmamıştır. Ayriyeten adamlar nasıl bir hınçla demir dövdülerse zincirin çoğu pek paslanmamış halde Deniz Müzesi’nde sergidedir.

Karadan yürüyen gemiler

karadan yuruyen istanbul-fetih-gemiler
Zincir kadar ucuz bir şeyle şehrin iki tarafını düşmana kapatan Bizanslıların oyununu bozmak, zincir çekmek kadar kolay olmamıştır haliyle ancak bu oyunun bozulacağını da surları savunan kimse beklememektedir. Teoride Haliç’e gemi indirmenin iki pratik nedeni vardır. Birincisi, Galata ile Konstantinopolis arasındaki erzak ve ekipman trafiği çok can sıkıcıdır. Bizans, Sultan’ın gözü önünde habire yardım almaktadır. İkincisi de Sultan Mehmet, Haliç boyundaki surların iyi korunmadığını görmüştür. Bu kısmı göstermelik de olsa tehdit ederek, Theodosius Surları’ndan bir miktar askeri buraya boşuna beklesinler diye çekmeyi arzulamaktadır. Gemiler kızaklara koyulup yağlı kütükler üzerinde Dolmabahçe’den karaya çıkmış, Tarlabaşı-Kasımpaşa’dan tekrar denize inmiştir. Az buz bir yol değildir yani.
Nitekim bu olayın fetih günüyle bir ilgisi yoktur. Gemiler 21 Nisan’da, fetihten 1 ay önce Haliç’e iner. İndiği gibi de Galata ile Konstantinopolis arası kayık sandal trafiğini durdururlar. Bizanslıların morali buna çok bozulur. 28 Nisan’da meşhur ateş gemilerini kullanarak Haliç’i temizleme operasyonuna girişirler. Ancak Osmanlılar daha önceden uyarılmıştır ve bu hesap boşa çıkar. Bizans ateş gemileri kayıplarla limana geri çekilir. Ertesi gün (29 Nisan’da) Bizanslılar buna misilleme olarak 260 Türk esiri surlara çıkarıp kafalarını keser. Zağanos Paşa da bunu bir zayıflık olarak algılayıp Haliç Duvarı’nı kuşatma sonuna kadar hiç durmadan taciz eder.

Ulubatlı Hasan

istanbul-fetih-ulubatli
Türk kültüründe bu kadar düşük rütbeli bir askerin bu kadar unutulmaz olmasının başka eşi herhalde yoktur. Kendisinin geçmişi hakkında bilgi/veri elbette ki az, ancak İskoç tarihçi Lord Kinross, “Osmanlı Yüzyılları” kitabında kendisinden çok uzun bir “dev” olarak bahsediyor. Bursa’nın Karacabey kazası Ulubat Köyü’nden Hasan 29 Mayıs’ta duvara merdivenle tırmanmış; ok, taş ve mızrak yağmuru altında tepeye ulaşmış, bayrağı surlara dikip küçük bir kalkan ve eğri yatağanıyla beraber tepeye 12 arkadaşı daha tırmanana kadar da bayrağını korumuş. Daha sonra yere yığılmış; fetihten sonra cesedinde 27 ok yarası sayılmış. Yabancı kaynaklara göre bayrağı daha sonra yerinden sökülmüş ve surlar geri alınmış ancak bayrak Türkleri öyle coşturmuş ki o andan sonra tutulmaları mümkün olmamış. En sonunda biri çıkıp bu işin olabileceğini hayatı pahasına göstermiş. Türk kaynakları diktiği bayrağın surlarda Fatih hüküm sürdüğü müddetçe kaldığını söylüyor.
Viyana’ya da bayrak dikilseydi ikinci bir Ulubatlı efsanesi çıkar mıydı veya çıkarsa hangi köyden çıkardı söylemek zor.

Yağma

istanbul-fetih-yagma
Yağma ya da gasp günümüzde 6 ila 10 yıl arası bir cezayı gerektiren bir suç olsa da 1400’lü yılların askeriyesinde bu bir tür teşvikti. Askerlere yağma izni verilmesi tarih boyunca askerlere tanınmış ve onların savaş gücünü artıran bir özellik olarak ordu komutanlarının ceplerinde taşıdığı bir tür opsiyonel silah olarak kullanılagelmiştir. Günümüzdeki gibi okul okuyup sınıf atlaması imkânsıza yakın olan Ortaçağ insanının rahat bir yaşam ile arasında yalnızca savaştan sağ çıkma ve elini çabuk tutma gibi iki adet derdi bulunuyordu. Fatih’in ordusu da bu adete riayet etmiştir. Fatih Sultan Mehmet vire ile teslim edilmeyen şehrin fetihten sonra askerler tarafından üç gün yağmalanmasına izin verdi.
Günümüz koşullarıyla kıyaslanırsa çok elim görüntüler ortaya çıkar. Zira kölelik de çağın bir gerçeğidir. Dolayısıyla İstanbul, insanların da yağmaya konu olduğu bir dönemde kuşatıldığından fetihten sonra kiliselere sığınan, evlerinde gizlenen halk saklandıkları yerden çıkartılıp sosyal statüleri veya bedensel özelliklerine göre tasnif edilmiş, aşağı sınıflardaki insanların çoğu köle pazarlarına yollanmış. Yabancı kaynaklara göre tecavüz ve kıyım fetih sonrası günlerde İstanbul’da yoğundur deniyor. Halk bundan kaçabilmek için üç gün boyunca saklanmış. Ancak Bizans saray tarihçisi Georgios Sphrantzes yağmanın sonunu şöyle anlatıyor:
“Şehrimizin düşüşünün üçüncü gününde Sultan şehre neşe ve zafer ile girdi. Ardından da bir açıklama yaptırdı. Dendi ki, ‘Bu şehirde yaşayan her yaştan insan artık saklandıkları yerlerden açığa çıkacaklar. Hâlâ serbest oldukları için kendilerine soru sorulmayacak.’ Daha sonra da şehri daha önce terk etmişlerin ve mülklerini kaybetmişlerin eşyalarını hak sahiplerine verdi. Eğer ki evlerine dönecek olurlarsa rütbe ve dinlerine bakılmaksızın, hiçbir şey değişmemiş gibi tekrar malik olacaklarını söyledi.”

Kaçanlar

istanbul-fetih-kacanlar
Batı medeniyetinin en kalabalık şehri Türkler’in eline geçtiğinde şehirde daha fazla kalmak istemeyen Bizanslı Yunan şairler, eğitmenler -en başta Ioannis Argiropoulos ve Konstantin Laskaris- Latin dünyasına göç etti. Gittikleri yerlere özellikle de Floransa’ya kendi fikirleri ve Antik Yunan felsefe parşömenleriyle gittikleri için o ana kadar dini yobazlıkla yoğrulmuş İtalyan yarımadası kısa sürede felsefi bir aydınlanma yaşadı. Rönesans’ı tetikleyen ve Avrupa aydınlanmasının yolunu açan da bir anlamda son Bizanslılar olmuştu denilebilir. İstanbul hiç alınmasaydı Rönesans ve Reform ne kadar geriden gelirdi bunu da kestirmek çok zor.

Kaçmayanlar


Bu grup çoğunluğu oluşturuyor. Zaten Fatih Sultan Mehmet’in fetihten sonra ilk yaptığı işlerden biri Georgios Skolarios’u yeni patrik olarak atayarak Doğu Kilisesi’ni ve hemen hemen tüm Ortodoks Hıristiyanları’nı himaye altına almak oluyor. Ortodoks Kilisesi’ni yok etmeyi seçse Katolik Dünyası’nın ne kadar büyüyeceği ve Osmanlı’nın başına ne çoraplar öreceği de tartışmaya açık konular. Nitekim bu karar sonrasında İstanbul bu demografik heterojenliği imparatorluğun son günlerine kadar taşıyor. Hatta 20. yüzyıl başlarında nüfus sayımlarında gayri müslim nüfus ile Müslümanlar neredeyse yarı yarıya eşit çıkıyor. Rumlar, Galata ve Fener semtlerinde yaşamaya devam ediyor. Panaryot olarak da bilinen bu Rum-Osmanlılar, imparatorluğa gelecek dönemde birçok devlet adamı da hediye ediyor. Kurtuluş Savaşı sonrası nüfus mübadelesinde en sonunda kaçmak zorunda kalan bu gruptan kaçmaya direnen kısım da 6-7 Eylül Olayları neticesinde kaçıyor. Günümüzde özellikle adalarda 5-6 bin civarında gölge bir azınlık olarak kalan Rum cemaati, Bizans’ın diasporada olmayan son temsilcileri olarak kabul edilse herhalde yanlış olmaz.

Günümüze etkileri

istanbul-fetih-gunumuze etkileri
Yunan-Türk çekişmesinin temelinde hâlâ fethin etkilerini görmek mümkündür. 1919’da Yunan toplumunda hortlayan “Megali Idea” İstanbul’un geri alınması ve Ayasofya’nın tekrar patrikhane olması üzerine yoğunlaşıp milliyetçi hislerle İzmir’i işgal edip bugün Kurtuluş Savaşı olarak bildiğimiz dönemi başlatmıştır. Günümüzde İstanbul’un fethi artık bir prestij, bir laf sokma nesnesine dönüşmüştür. Ne zaman bir Yunan kökenli futbol takımıyla eşleşilse “Since 1453″ pankartının açılması farz olur. Öte yandan Yunanlar da her 29 Mayıs’ta Konstantin Palaiolagos’u anarken bol bol Türk düşmanlığı gösterir. Kendisinin bir yandan Yedikule’nin aşağılarında bir mağarada uyuduğunu ve vakit geldiğinde uyanarak İstanbul’u geri alacağına inanılır.

Diş Ağrısına Ne İyi Gelir

Written By Admin on 25 Nisan 2016 Pazartesi | 17:08


Diş ağrısına ne iyi gelir sorusuna cevap arıyorsanız burada aradığınızı bulacaksınız.
Öncelikle geçmiş olsun diyoruz. Gelin sizi bu ağrıdan nasıl kurtarırız bir çözüm yolu bulalım. Uykularımızın korkulu kabusu olan diş ağrısı genellikle uyuduğumuzda etkili oluyor. Bir çok insan arada sırada olsada diş ağrısı ile başbaşa kalabiliyor. Diş ağrısı gerçekten çok çekilmez bir ızdırap oluyor malesef ama ne hikmetse çoğumuz diş doktoruna gitmek istemeyiz. Ya iş yoğunluğundan yada çekindiğimizden diş doktoru bize uzak kaçıyor. Diş ağrısına ne iyi gelir? sorusuna gelecek olursak bitkisel yöntemler, bilindik kocaraı yöntemleri ve ilaç alarak diş ağrısını tamamen yok etmesede etkili bir şekilde diş ağrısından kurtulmamızı sağlayabiliriz. Öncelikle şunu belirtmeliyimki mutlaka ama mutlaka diş doktorunuza görünün bizim vereceğimiz yöntemler sadece kısa süreliğine diş ağrısından kurtulmanıza olanacak sağlıyacaktır.
Diş ağrısı neden olur: Diş minesi aşınma yapması, çürüme, dişin zedelenmesi, iltihap, alttan çıkan diş, zorlama, sinüzit, diş eti ağrısı, kanal tedavisi, belirli bir hastalığın dişe vurması gibi nedenlerden dolayı dişin ağrımasına neden olan sebelerdendir.
Diş ağrısına iyi gelen ilaçlar.
Apranax plus : Diş ağrısına iyi gelen en etkili ilaçlardan biridir yanlız hatırlatmakta fayda var çok güçlü ağır bir ilaçtır bu ilaç reçete ile verilmektedir.
Apranax : Bu ilaçta Apranax plus`un etkileri düşürülmüş hali onun kadar olmasada diş ağrısına iyi gelmektedir.
Apranax Hakkında Bilmeniz Gereken Önemli Uyarı
Önemli uyarı; Yapılan araştırmalar neticesinde Apranax ve Apranax Plus isimli ilacların naproksen sodyum alerjisi olanlarda ciddi yan etkilere sebep olduğu tespit edilmiştir. Bu ilaçları kullandığınız zaman bol suyla yutulması gerekmektedir. Alerjik rahatsızlıkları olan kişilerin listede belirttiğimiz diğer etki gücü daha düşük ilaçları kullanmalarını tavsiye ediyoruz.

Amoklavin Antibiyotik : Diş ağrısına iyi gelen etkili Antibiyotiklerden biridir. Çok etkili bir ilaçtır.
Rovamycine : Rovamycine de augmentin gibi genellikle diş apsesi ağrılarını ve apsenin kendisini geçirmek için uygulanan antibiyotik ilaçlardan biridir. Yoğun şekilde ağrı kesici özelliği bulunmaktadır. Ağrı kesiciyi almadan önce doktorunuza başvurunuz.
Parol, Majezik,Dolbhin gibi ilaçlarda diş ağrısına iyi gelmektedir.
Dikkat : Yukarıda listede yer alan veya almayan ilaçları ilacı kullandığınız zaman geçmiyor diye bir daha kullanmayın ilacın vücuda yayılması zaman alabilir artı Listede belirtilen ilaçları dişinizde bekletme, eritme gibi hatalara düşmeyin tehlikeli ölümcül sonuçlar verebilir.
Diş ağrısına iyi gelen doğal yöntemler
Eğer dişiniz sadece çürük nedeniyle ağrıdığını düşünüyorsanız Aşağıdaki yöntemleri deneyin.
Dişinizi fırçalayın bazen dişte kalan kalıntılarda diş ağrısına sebeb olabiliyor. Etkisi olmadıysa diğer yöntemleri deneyin.
Sarımsak
Ezilmiş ve tuz ile karıştırılmış sarımsak bölgedeki iltihabın dolayısıyla iltihabın neden olduğu basınç ağrısını azaltabilir. Bunun için yine sarımsağın bir müddet ilgili bölgede bekletilmesi gerekmektedir.

Sirke
Cay bardağını yarısına kadar elma sirkesi veya elinizde hangi sirke varsa doldurun içine 1 adet limon kesip sıkın ve son olarakta bir miktar tuz atarak gargara yapın o bölge uyuşana kadar gargara yapın. Bu karışımı orantılı bir şekilde ayarlayamazsanız aksi halde sirkenin içindeki asit diş etlerine, dil ve damak bölgesine zarar verebilir.
Diş Ağrısı için Okunacak Dua: Aslında en etkili yöntemlerdendir Dua okumak diş ağrısına iyi gelen yöntemlerdendir. Dini inancınız doğrultusunda Kur’an-ı Kerim içinde bulunan bazı ayet ve dualar diş ağrısı için okunabilir. Özellikle fatiha suresinde ağrılara iyi gelen bazı bölümler vardır. Bu ayeti parmağınızı ağrıyan dişe koyarak okuyun. Fatiha süresini okumadan önce abdest almayı unutmayın
 
Support : Creating Website | Bloklaa |
Copyright © 2011. Hayata Dair Herşey - All Rights Reserved
Template Created by Creating Website Published by Bloklaa